ihtiyaç duymak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ihtiyaç duymak



"ihtiyaç duymak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ihtiyaç duymak need f.
General
ihtiyaç duymak stand f.
ihtiyaç duymak be in need of f.
ihtiyaç duymak love f.

"ihtiyaç duymak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
daha fazla kaynağa ihtiyaç duymak need more sources f.
tanıklığına ihtiyaç duymak need one's testimony f.
-e ihtiyaç duymak want for f.
-e ihtiyaç duymak need f.
tıbbi bakıma ihtiyaç duymak require medical care f.
acilen ihtiyaç duymak need immediately f.
taze kana ihtiyaç duymak need new blood f.
sözlüğe ihtiyaç duymak need a dictionary f.
az ihtiyaç duymak need little f.
az ihtiyaç duymak have little need of something f.
acil ihtiyaç duymak be in urgent need of f.
hayatının geri kalan kısmında profesyonel bakıma ihtiyaç duymak need professional care for the rest of one's life f.
anne bakımına ihtiyaç duymak need a mother care f.
sırtını dayayacağı bir kariyere ihtiyaç duymak need a career to fall back on f.
sekretere ihtiyaç duymak need a secretary f.
acil çözüme ihtiyaç duymak cry f.
özel ilgiye ihtiyaç duymak statement f.
Phrasals
varlığına ihtiyaç duymak seek after f.
birine/bir şeye ihtiyaç duymak call for someone or something f.
birine/bir şeye ihtiyaç duymak call someone or something in f.
bir şeye ihtiyaç duymak call something out f.
Colloquial
konuşacak birine ihtiyaç duymak need someone to talk to f.
zamana ihtiyaç duymak be pushed f.
Idioms
(bir şeye) çok ihtiyaç duymak need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
bir düzenlemeye ihtiyaç duymak have strings attached f.
(bir şeye) ihtiyaç/gereksinim duymak need a fix f.
(bir şeye) ihtiyaç/gereksinim duymak need a fix of (something) f.
dayanılmaz şekilde istemek/ihtiyaç duymak want so bad (that) (one) can taste it f.
(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak want (something) so bad (that) (one) can taste it f.
çok fazla (istemek, ihtiyaç duymak) so bad one can taste it expr.
aşırı derecede (istemek, ihtiyaç duymak) so bad one can taste it expr.
dayanılmaz şekilde (istemek, ihtiyaç duymak) so bad one can taste it expr.